Eğer size de bana olduğu gibi
Eğer size de bana olduğu gibi piyangodan büyük ikramiyeler çıkmıyorsa ya da büyük miraslar kalmıyorsa zenginlik için değer üretmek zorundasınız.
Akşam Saati
Yelkovanın akrebi kovaladığınıTencerenin boşaldığını fırının üstündeÇiçeklerin çatlak yüzüyle bana baktığınıHep akşam saati fark ederim
Odalarda sırnaşan olmadığını banaKüçük kaprislerle nazlanamadığımıNe olursa olsun yalnız verdiğim kararlarıHep akşam saati fark ederim
Ben de bir çay alabilir miyim diyen sevgiliGünün nasıl geçtiğini dinler mi, sabırlaSoruları cevapsız gözden geçiren beni
Hep akşam saati fark ederimYanarken ışıkları bir bir evlerinAyak seslerinin başka kapılara yöneldiğiniAçılan her kapıda gülümseyen gözleriHep akşam saati fark ederim
Kokusunu bırakmış yolda bir adamBakışıyla dokunur sevdiğine kadınGörünce iki âşığın hâlini, içlendiğimiHep akşam saati fark ederim
Yemek masamı donatırkenTabakların ne kadar az yer kapladığınıEline sağlık güzel olmuş diyen olmadığınıHep akşam saati fark ederim
Çayı, yemişi yerini almış sehpamdaCanım, başka kanala bakalım mı sesiniKalkıp ararken sebepsiz çöküşümüHep akşam saati fark ederim
Ağırlaşınca gözlerimin, koltuğun canlandığınıYatağı ısıt geliyorum diyenimin olmadığınıBiri dururken diğerini sürükleyen ayaklarımıHep akşam saati fark ederim.
Melek KIRICI ERKÖSE
Nur’lu Yol
Etinle canınla girdin kanımaÇocuktum, çocuktum ben deSen oyuncağımdın elimdeYüzüne hurileri sakladımSaf saf gözüme bakarkenŞimdi pusulanı buldun daGidiyor musun Nur’um!
Elimde elin, ritim tuttumEn güzel melodilerimSenin ağlama sesindiGözlerim gülmeyi öğrendiSen ömrümün neşesiBam telime bağlı sazımdınGönül sazın tel tel çalındı daGitme vaktin geldi mi Nur’um!
Defteri kalemi beraber kokladıkOkul yolunu adım adım saydıkÖnlük forma yakalıkFotoğraflara sakladıkŞimdi bu sevinçleUçuyor musun Nur’um!
El içinde bilgeydinEvimizde bebeğimdinOnurunla çalışkanlığınıKendine kuşak çevirdinBir tek senin karşındaElim kolum bağlı kaldımGücünü kuvvetini toplayıpKılıcını kuşandın mı Nur’um!
Yatak eşim, çatal sesimYüreğim soluğum nefesimKalabalığım afacan dünyamDerledin topladın bakışını daMis kokunu misafir mi bıraktınÖğretmen olup sende başkaBaşka çiçek mi kokladın Nur’um!
Yüreğimi sarmaşığına astığımYaralarımı sarıp üstünü kapattığımGeceyi aydınlatan yamasız bakışımKolum kanadım eczam dermanımEteğimde dökülen cilvem, nazımDilimde akan balım, peteğimBaşını aldın gidiyor musun Nur’um!